Anksiyete Belirtileri ve Tedavisi

Anksiyete, bireylerde kaygı, korku ve huzursuzluk olarak kendini gösteren bir durumdur. Fiziksel ve duygusal belirtilerle birlikte, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Tedavi yöntemleri arasında davranışsal terapi ve ilaç tedavisi bulunmaktadır. Anksiyete bozuklukları, farklı türlerde ortaya çıkabilir.
Anksiyete Belirtileri ve Tedavisi
01 Eylül 2024

Anksiyete


Anksiyete, kaygı ya da endişe, canlılarda gözlemlenen sıkıntı, gerilim ve korku halidir. Sebebi belli olmayan huzursuzluk hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete, bazı teorisyenlere göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Diğer teorisyenlere göre ise elde olmadan öğrenilmiş davranışlardır. Canlıların dış ortama uyum çabasındaki koruyucu bir tepkidir. Denetim dışına çıkan kişinin işlevselliğini aksatması anksiyete bozuklukları olarak incelenir. Psikiyatri hastalıklarında bir dalın genel adıdır.

Anksiyete, terleme, çarpıntı, titreme gibi bedensel belirtiler gösterebilir. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, komik duruma düşmekten ya da rezil olmaktan korkma gibi bilişsel (düşünsel), fakat çoğu kez nedeni belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik ve huzursuzluk durumudur.

Anksiyete, genelde somatik, kavramsal, davranışsal ve duygusal ögelere sahip olmak biçiminde tanımlanır. Kan basıncı ve kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum etmesi nedeniyle kaslarda gerilme, sindirim ve bağışıklık işlevlerinin yavaşlaması gibi fiziksel etkileri olabilmektedir. Bunlara ek olarak titreme, üşüme, mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk hissi oluşabilmektedir.

Duygusal açıdan ise hastalık panik ve korku hissine neden olmaktadır. Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır ve değerlendirir; bu hastalıkta moral seviyesi en alt düzeydedir. Davranışsal olarak ise hasta, anksiyeteyi kabul etmemekle birlikte kendine yakıştıramama eğilimi gösterir. Yine de bu rahatsızlıktan sadece normal olmayan bir durum gibi bahsetmek yanlış olur. Bu his, mutluluk, korku, üzüntü ve kızgınlık gibi duygularla beraber gelen, bireylerin hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanmalardan birisidir.

Her insan zaman zaman herhangi bir hastalık belirtisi olmaksızın yaşamın olağan bir parçası olarak üzüntü, endişe, tasa yaşayabilir. Ancak yaşanan kaygı bazen bedensel veya psikiyatrik bir hastalığın belirtisi olarak görülebilmektedir.

Anksiyete Belirtileri


Anksiyete rahatsızlığı bulunan bireylerde birçok fiziksel rahatsızlık meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bunlar, nedensiz yere panik ve korku, hızlı kalp atışları, sürekli uykusuzluk ve sinirlilik. Göz bebeklerinde genişleme, ellerin titremesi, el içi ve ayak terlemesi, ağzın kuruması. Kasların aşırı gerilmesi, sık sık tuvalet ihtiyacı, tende solgunluk, geçici hafıza kayıpları. Baş ağrısı, boyun, baş ve göğüs bölgesinde kızarıklık, el içi ve ayak tabanlarında terleme, huzursuzluk, alınganlık, evham, ürkeklik, geçici hafıza kayıpları, zihin dağılması, yoğunlaşma bozukluğu, olumsuzluk arama hissi, sürekli kötü öngörmedir.

Anksiyete belirtileri nöbet şeklindedir. Nöbetler kendisini genellikle şiddetli korku ya da panik atak şeklinde göstermektedir. Bu hal genellikle aniden ortaya çıkar. Örneğin, kişi asansöre bindiğinde ani korku hissine kapılması ve kendi içinde kötü senaryolar üretmesi bu şekilde kriz nöbetine girebilmektedir. Anksiyete nöbetleri kendisine pek çok biçimde gösterebilmektedir. Bunlar, istem dışı panik artması, delirme hissi, kontrol kaybı, bayılacak hissi, solunumda sorun, göğüs sıkışması ve kalp çarpıntısı, mide bulantısı, ateş basması. Zihinsel ve bilişsel olarak soyutlama gibi faktörler kaygı ya da endişe nöbetleri sırasında sık karşılaşılan durumlar olarak sayılabilir.

Anksiyete Türleri


Genel Anksiyete

Bireylerde görülen sürekli korku ve endişe hal biçimidir. Bu korku ve endişe günlük yaşantıyı engelliyorsa genel anksiyete bozukluğu olarak gösterilir. Bu rahatsızlıkta genelde bireyde hiç bitmeyen bir huzursuzluk ve kötü şeyler olacak şüphesi oluşmaktadır. Süregelen endişe hali olarak da belirtilebilir.

Panik Atak

Panik atak en sık görülen anksiyete bozukluklarından sayılmaktadır. Kişilerde ruh sağlığı açısından farklı ve değişen durumlarda, beklenmedik anlarda, aniden ortaya çıkar. Kapalı alan korkusu, karanlık korkusu, asansör korkusu, uçak korkusu gibi birçok fobi bu rahatsızlığı tetiklemektedir.

Obsesif Zorlanımlı Bozukluk

Kişinin durdurulması olanaksız gibi görülen bir düşünceye kapılarak, bu yönde davranışlar göstermesidir. Örneğin, bazı bireylerin ocağı kapatıp kapatmama konusunda takıntılı olması, elleri yıkayıp yıkamama konusunda aşırı saplantı hali ve sürekli yıkama hissiyatı gibi kontrol edilemeyen zihinsel zorlamalar olmaktadır.

Sosyal Anksiyete

Bireyin sosyal manada eleştiri alması ve aşağılanma endişesinden kaynaklanan bir psikonöretik bozukluktur. Bu şekilde olan kişiler utangaç bir hal alabilmektedir. Bu sorunun ağır hale gelmesinde ise sosyal manada tamamen soyutlanmış gibi birçok davranış sergileyebilmektedir. Sosyal anksiyete bazı durumlarda performans anksiyetesi olarak da bilinmektedir. Özellikle sahne korkusu olanlar bu kısma dahildir.

Travmatik Ruhsal Gerilim Bozukluğu

Hayati önemi olan bir olay sonrası meydana gelen bir anksiyete bozukluğudur. Bu son derece şiddetli seviyede bir bozukluk olmaktadır. Birey yaşadığı olayla ilgili korkulu ve insanda hareket bırakmayan rüyalar ve hayaller görebilmektedir. Bu rahatsızlığı olan kişilerde taşkın dikkat ve korku meydana gelebilmektedir.

Anksiyetenin Tedavisi

Anksiyete tedavisinde bireyin durumuna göre uygulanabilir birçok yöntem vardır. Uygulanacak tedavi rahatsızlığın türü, şiddeti ve yapısına göre değişmektedir.

Davranışsal Terapi

Bu tedavi yöntemi iki alt usulle uygulanmaktadır. Maruz bırakma ve bilişsel davranışsal terapisi olarak uygulanmaktadır. Bu tedavi yönteminde bireyin içsel çatışmaları ve geçmişte yaşadığı sorunlar üzerinden anksiyete bozukluğu tedavi edilmeye çalışılır. Tedavi süresi hastalara göre farklılık gösterebilmekle birlikte genelde 5-25 hafta arasında seanslar uygulanmaktadır.

İlaçla Tedavi

Anksiyete bozukluğu için genellikle benzodiazepin ve antidepresan içeren ilaçlar kullanılmakla beraber davranışsal terapiler de uygulanmaktadır. Bu sayede tedavinin iki aşamalı olarak daha faydalı olması sağlanmaktadır.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
soru
Cebir 09 Ağustos 2024 Cuma

Anksiyete ile başa çıkmanın ne kadar zorlayıcı olduğunu deneyimleyen biri olarak, bu durumun sadece zihinsel bir sıkıntı değil, aynı zamanda bedenimizi de etkileyen fiziksel belirtilerle dolu bir karmaşa olduğunu söyleyebilirim. Panik atak geçirdiğimde, ani bir korku dalgasıyla birlikte gelen kalp çarpıntısı ve terleme hissi, gerçekten dayanılması güç bir durum. Her an kötü bir şey olacakmış gibi hissetmek ve bu düşüncelerin zihnimi sarıp sarmalaması, günlük yaşamımı etkiliyor. Özellikle kalabalık ortamlarda hissettiğim sosyal anksiyete, insanlarla etkileşim kurmamı zorlaştırıyor. Bu tür anksiyete bozukluklarının tedavi edilmesi gerektiğine inanıyorum, çünkü çoğu zaman bu sorunlar, yalnızca normal bir endişe hali olarak algılanmaktan çok daha fazlası. Davranışsal terapiler ve ilaç tedavileri, bu rahatsızlıkla başa çıkmak için önemli yollar sunuyor. Ancak, bu süreçte destek almak ve hissettiğimiz duyguları paylaşmak da bir o kadar önemli. Anksiyete ile mücadele eden herkesin yalnız olmadığını bilmesi gerekir.

Cevap yaz
1. Cevap
cevap
Admin

Değerli Cebir,

Anksiyete ile başa çıkmanın zorluğunu çok iyi ifade etmişsiniz. Bu tür duyguların sadece zihnimizi değil, bedenimizi de etkilediğini anlamak gerçekten önemli. Panik atak anlarında yaşadığınız fiziksel belirtiler, birçok insanın deneyimlediği ortak bir gerçeklik. Kalp çarpıntısı ve terleme gibi semptomlar, anksiyetenin ne denli yoğun olabileceğini gösteriyor.

Sosyal Anksiyete ve İletişim Zorlukları

Kalabalık ortamlarda hissettiğiniz kaygı, sosyal etkileşimleri gerçekten zorlaştırabiliyor. Bu durum, yalnızca o anı değil, genel yaşam kalitenizi de olumsuz etkileyebilir. Bu noktada, duygu ve düşüncelerinizi paylaşmak ve destek almak, tedavi sürecinde büyük bir önem taşıyor. Davranışsal terapiler ve ilaç tedavileri, birçok kişi için etkili olabiliyor. Ancak bu süreçte, yalnız olmadığınızı bilmek ve başkalarının da benzer zorluklarla mücadele ettiğini anlamak, moral kaynağı olabilir.

Destek ve Dayanışma

Anksiyete ile mücadele eden herkesin hissettiklerini paylaşması ve destek alması gerektiğini vurgulamanız çok değerli. Bu tür sorunlar, yalnızca bireysel bir mücadele değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun. Bu bağlamda, deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim; umarım bu süreçte aradığınız destek ve huzuru bulabilirsiniz. Unutmayın, her zaman bir çıkış yolu vardır.

Çok Okunanlar
Haber Bülteni