Anksiyete hastalığı, bazı bireylerde görülen duygu değişimleri, endişe, korku atakları ve panik durumları ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Anksiyete hastalığına sahip kişiler genellikle sosyal çevrelerden kendilerini soyutlar ve yalnız kalmayı tercih ederler. Bazen ise durumun tam tersi olabilir; yalnız kalan veya dışarı yalnız çıkan bireyler, bulundukları ortamda yetersiz hissetme veya aniden gelişen ölüm korkusu gibi durumlar yaşayabilirler.

Anksiyete hastalığı, genellikle bireyin ani psikolojik değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıkar. Bazı durumlarda ise tamamen kendiliğinden gelişebilir. Çekingen ve içe kapanık kişilik özelliklerine sahip bireylerde anksiyete sıkça rastlanan bir durumdur. Özellikle erken yaşlarda yaşanan travmatik olaylar, anksiyeteyi tetikleyebilir. Beklenmedik kazalar, yakın akraba kayıpları veya hayati önem taşıyan bilgilerin edinilmesi anksiyeteye yol açabilir.

Anksiyete hastalığına sahip bireylerde panik ataklar genellikle sınav, iş görüşmesi, evlilik gibi toplum önünde gerçekleşecek olaylar sırasında daha çok ortaya çıkar. Anksiyete hastalığına sahip kişiler, kalabalık ilişkilerle ilgili işlerde kolaylıkla çalışamazlar. İyi şarkı söyleyebilirler ama konser veremezler; bu duygu durumlarına aykırıdır. Anksiyete hastaları, çocukluk yıllarında yaşadıkları ani korku ya da travma durumlarından sonra belirtiler göstermeye başlayabilirler. Örneğin, ilk okula başladığı gün başına ciddi bir kaza gelen veya rahatsız edici bir travmaya maruz kalan bir bireyde ilerleyen yıllarda anksiyete görülebilir.

Anksiyete hastaları, psikolojik olarak kendilerini rahat hissetmeyen, endişeli ve gergin bireylerdir. Bu sebeple uygulanacak tedavi, bireyin rahatlatılmasına yönelik olmalıdır. Öncelikle bir psikiyatrist tarafından hastalığa kesin teşhis konulmalı, ardından terapi yöntemi ile tedavi edilmeye çalışılmalıdır. Terapi yöntemi ile hafif antidepresanlar önerilebilir, ancak daha ağır antidepresanlar veya antipsikosomatik ilaçlar, terapinin işe yaramadığı daha ciddi ataklar geçiren hastalarda uygulanmalıdır.

Anksiyete hastaları için önerilen antidepresanlar çoğu zaman uyku hali, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı gibi yan etkiler gösterebilir. Bu durumda bireyin günlük hayatını etkileyebilir. Bunun yanı sıra, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi teknikleri de tedavi sürecinde önemli bir rol oynar. Bireyin sosyal destek ağını güçlendirmek ve hobi edinmek de anksiyete ile başa çıkmada etkili olabilir.

Anksiyete hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:

Anksiyete hastalığı, doğru teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bireylerin yaşam kalitesini artırmak için erken tanı ve tedavi büyük önem taşır.