Anksiyete ve TansiyonAnksiyete ve tansiyon ilişkisi incelendiğinde, uzun vadede sürekli yüksek tansiyona (hipertansiyon) sebep olmaz. Ancak, anksiyete nöbetleri sırasında tansiyonunuzda ani ve kısa süreli yükselmeler olabilir. Bu tür ataklar sık ve yoğun bir şekilde tekrarlarsa, normalde yüksek tansiyonun yol açabileceği hasarlara benzer şekilde; damarlarınızda, kalbinizde ve böbreklerinizde hasara sebep olabilir. Ayrıca, endişe anında kan basıncını artırabilecek sağlıksız alışkanlıklara eğiliminiz de artar. Anksiyete, yani panik bozukluk hastalarının kuvvetli bir ölüm korkusu, kalp krizi ile ilgili kaygılar, kontrolü kaybetme ve çıldırma korkuları vardır. Anksiyete semptomları olarak adlandırılan bu belirtilerin yanı sıra; baş dönmesi, bayılacakmış gibi hissetme, boğulma duygusu, nefes darlığı, çarpıntı, göğüste ağrı veya rahatsızlık, bulantı, karın ağrısı, terleme, titreme, uyuşma ve karıncalanma gibi fizyolojik belirtiler de panik atağa eşlik eder. Bu belirtilerin yanında, pek çok uzmanın değinmediği hipertansiyon da bulunur. Panik bozukluk anında damarların büzüşmesi ve kalp hızının artması nedeniyle kan basıncı yükselir. Bu duruma "oynak tansiyon" adı verilir. Yükselip düşen kan basıncı, yanlışlıkla hipertansiyon teşhisine yol açabilir ve bu durum hastanın tansiyonu düşürücü ilaç tedavisine başlamasına neden olabilir. Ancak bu yaklaşım, panik bozukluk tanısı almış hastalarda mevcut olan endişe durumunu daha da artırır. Panik bozukluk tanısı almış hasta, kendisini hipertansiyon hastası gibi düşünerek mevcut bedensel belirtilere odaklanır ve sürekli tansiyonunun yükseleceği korkusuyla yaşam kalitesi daha da bozulur. Bu çalışma, panik bozukluk sırasında artan kan basıncı hakkında hasta kişiyi bilgilendirmenin, hastanın yaşam kalitesine katkı sağlayacağını düşünmektedir. Panik Bozukluğunun SemptomlarıPanik bozukluğunun belirtilerini iki şekilde sıralayabiliriz: Panik Bozukluğunun Fiziksel Belirtileri Nelerdir?
Panik Bozukluğun Ruhsal SemptomlarıBasit korkular ve ölüm korkusu gibi aşağıdaki hisler sıralanabilir:
Kan basıncı, solunum sistemi, mide ve bağırsak sorunları nedeniyle bazen meydana çıkan şikayetler nedeniyle dahiliye uzmanına veya acil servislere başvurular olmaktadır. Bu hastaların şikayetleri nedeniyle yapılan kontroller ve tetkiklerde belirtilerin nedenini açıklayacak herhangi bir organik belirtiye rastlanmamaktadır. Bunun üzerine, hasta psikiyatri servisine yönlendirilmektedir. Psikiyatri servisine yönlendirilen hasta, psikiyatrik değerlendirme sonrasında panik bozukluk tanısı almaktadır. Panik bozukluk tanısı almış hastaya genelde antidepresan ve gerekiyorsa anksiyolitik ilaçlar yazılmaktadır. Psikoterapi uygulanmayan tedavi yaklaşımıyla, hastalığını tam olarak tanımayan hasta, bedensel semptomları nedeniyle endişe durumları yaşamaya devam eder ve bu durum panik atakları tetikler. Panik ataklar, beklenti anksiyetesi, agorafobi ve somatik belirtilerle yaşamını sürdüren hasta, tamamen bir kısır döngü içinde yaşam kalitesini bozmaktadır. |
Panik atakları sırasında tansiyonumun yükselmesi normal mi? Her panik atakta tansiyonum yükseliyor ve bu durum beni daha da endişelendiriyor. Bu konuda ne yapmalıyım?
Cevap yazMerhaba Nureddin,
Panik Atak ve Tansiyon: Panik ataklar sırasında vücudun stres tepkisi olarak tansiyonun yükselmesi yaygın bir durumdur. Kalp atışlarının hızlanması ve tansiyonun artması, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisinin bir parçasıdır.
Endişeyi Azaltma: Bu durumun normal olduğunu bilmek bazı endişelerinizi hafifletebilir. Ancak, sürekli endişe duymanız panik atakların daha sık ve şiddetli olmasına neden olabilir. Bu nedenle, rahatlama teknikleri öğrenmek ve uygulamak faydalı olabilir.
Profesyonel Yardım: Bu durumla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir psikolog veya psikiyatristten profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz. Terapiler ve bazı durumlarda ilaçlar, panik atakların yönetilmesinde etkili olabilir.
Sağlıklı günler dilerim.