Anksiyete bozukluğu, yaygın olarak bilinen ve tedavi edilmesi genellikle rahat ve ağrısız olan, ancak kişilere olumsuz etkilerde bulunan bir rahatsızlık türüdür. Antidepresanlar yardımıyla düzenli bir şekilde tedavi edilebilir. Bu süreçte kullanacağımız ilaçlara dikkat etmek önemli bir husustur. Bu sayede hayat kalitemizi yüksek tutmamızda yardımcı olacaktır.

Anksiyete bozukluğunun bir diğer adı kaygı bozukluğudur. Kişinin normal hayatında etkin bir şekilde faaliyetlerini yerine getirmesini olumsuz etkileyen ve çeşitli kaygı, korku ya da anksiyete bozukluklarına sebep olan rahatsızlığa verilen genel bir addır. Anksiyete bozukluğu rahatsızlığı, toplumda genellikle %18'lik bir oranla ifade edilen bir görülme riski taşır.

Anksiyete rahatsızlığı aslında birçok kişinin genellikle yaşadığı ve hissettiği yaygın ve normal bir duygu durumudur. Anksiyete sorunu, yalnızca bireyin gündelik yaşamında etkin bir şekilde faaliyet göstermesini engellediği zaman sorun teşkil eder. Bu yüzden yaşadığımız korku ya da kaygının anksiyetenin bir sebebi mi olduğu yoksa sıradan bir kaygı türü mü olduğu tanısını koymak oldukça önemlidir. Erken tanının nasıl fark edilebileceği ile ilgili olarak aşağıda yer alan maddeler sizlerde de mevcut ise anksiyete sorununuz var demektir.

Yukarıda bahsedilen durumların 6 ay süresi boyunca devam etmesi halinde anksiyete bozukluğu sorunu yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir.

Burada önemli olan, erken teşhisin konulmasıyla birlikte bireyde oluşabilecek birtakım olumsuz durumların önüne geçmeyi sağlamaktır. Bireyin içine düştüğü korku ve kaygılarından arındırmanın yollarını bularak erken tanı sayesinde de erken tedavi edilmesini kolaylıkla sağlayabiliriz.

Anksiyete bozukluğu için ilaç tedavisi veya psikoterapi ile yapılacak olan tedavi türleri oldukça yaygındır. Bu iki tedavi yöntemi sayesinde anksiyete sorununu çözebilirsiniz.

Bu tür bir sorun yaşayan hastalara karşı korku ve kaygılarını yenmeleri açısından davranışçı ve kognitif yani bilişsel terapiler uygulanmaktadır.

Bazı zamanlarda anksiyetenin tetiklediği obsesyonlar da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda hastanın çektiği sıkıntılar açısından oldukça tehlikeli geçen bir süreçtir. Bu ve benzeri durumlarda hasta için kullanması gereken en uygun ilaç klomipramin bazlı antidepresanlardır. Örneğin, klomipramin ile anafranil yan etki göstermesi bakımından diğer ilaçlara nazaran biraz daha fazla trisiklik ilaç türüdür. Uzun yıllar boyunca anksiyete bozukluğunda sıklıkla kullanılan ilaç yöntemidir. Obsesyona cevap vermesi yönüyle oldukça etkili bir ilaç türüdür. Hastalığınızı bu ilaç sayesinde birkaç gün içerisinde kesmek mümkündür. Obsesyon meydana getireceği ile ilgili olan fikirlerin akson kısmından dentrite geçemediğini kendiniz de rahatlıkla hissedebilirsiniz.

Eğer obsesyondan kaynaklanan birtakım anksiyete sorunlarınız mevcut ise, yani uzman hekim kontrolünde sizlere konulan teşhis bu ise diğer kullanacağınız antidepresan türleri de işinize yarayabilir fakat yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi hastalığa cevap verme süreci oldukça uzun bir zaman alabilmektedir. Böyle bir durumda ise hastalığın tamamen ortadan kalkma durumu yaklaşık olarak 2 hafta kadar sürebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu bahsetmiş olduğumuz ilaçların dışında başka ilaçlar da kullanmak mümkündür. Eğer sorun ortadan kalkmazsa doktorlar tarafından önerilen birçok ilaç türü bulunmaktadır. Bu ilaçlar sayesinde sorunu ortadan kaldırmak mümkündür. Bu ilaç isimleri şunlardır:

Sizler de bu ve benzeri durumlardan rahatsız iseniz uzman bir doktor ya da psikiyatriste gitmekten çekinmemeniz gerekmektedir. Bu sayede hayatınız çok daha güzel olacaktır. Hayat kalitenizin yükseldiğini görebileceğiniz gibi ilerleyen süreçlerde kendinize olan özgüven duygunuzun da artacağını söyleyebiliriz.