Anksiyete bozukluğu, bireylerin sürekli ve aşırı bir şekilde herhangi bir durum hakkında kaygı durumu yaşadığı bir ruh sağlığı problemidir. Örneğin, yetişmesi gereken bir iş, zorlu bir sınav, sağlık, maddiyat ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. Aslında kaygı, günlük yaşantımızda aniden karşımıza çıkan sorunlarla başa çıkabilmemizi, tehlikeli bir durumda hızlı ve doğru bir karar verip sorunlardan kolayca kurtulmamızı sağlar. Ancak, anksiyete bozukluğu olan kişilerde bu tür kaygılar hafif ve başa çıkılabilir düzeydedir.

Kişinin baskı altında olması, stresli bir durumla karşılaşması ve gergin hissederek korkması normaldir. Kaygı, vücudumuzun tehlikeye doğal olarak verdiği bir yanıttır. Sağlıklı bir kaygı düzgün bir şekilde odaklanmamızı, daha hızlı düşünmemizi, olumlu kararlar verip problemleri çözebilmemizi ve motivasyonumuzun artmasını sağlar. Eğer aşağıdaki belirtilerden birkaç tanesini yaşıyorsanız anksiyete bozukluğu hastalığınız olabilir:

Çoğu zaman kişi endişelerinin çok fazla ve aşırı olduğunun farkındadır fakat bunun önüne geçemez, engelleyemez ve endişelerini denetleyemez. Bunun sonucunda sakinleşmeleri de çok zordur ve çevrelerinde "aşırı evhamlı" tabiri ile tanınırlar. Kişide sanki fiziksel bir rahatsızlık varmış gibi vücutta değişik hareketler ve saniyelik kasılmalar meydana gelir. Anksiyete bozukluğu belirtileri şöyle sıralanabilir:

Hastada ani gelişen panik ataklar gerçekleşir. Örneğin, asansörde kalma ya da kalabalık bir topluma vereceğiniz konferans gibi durumlar panik atak nedenini oluşturur. Panik ataklar 10 dakika içerisinde en yüksek seviyeye ulaşır ve uzun sürer; kişi bu süreç içerisinde çok korkar hatta öleceğini düşünür ve kontrolünü tamamen kaybeder. Nefes darlığı ve hızlı kalp atışlarından dolayı kişi kalp krizi geçiriyor hisseder. Bu olayın halka açık olmadığı yerlerde ve yardım isteyemeyecek yerlerde olduğunu düşünmeniz de sizde kaygı yaratacaktır.

Kişinin ilk yapması gereken bir psikiyatri uzmanına başvurmak olacaktır. Psikiyatri uzmanı kişiyi dinledikten sonra hastada fiziksel olarak da etkileri var mı diye bazı incelemeler yapacaktır. Tedavi gören kişilerin çoğu yarar görür ve hastalığın seyri giderek azalır. Bunların yanı sıra hastaya ilaç tedavisi de uygulanabilir; bu ilaçlar antidepresan ve anksiyolitik ilaçlardır. İlaç tedavilerinin etkileri ancak 2. haftadan sonra belli olur, ilaçlar anksiyete bozukluğu belirtileri tamamen düzelene kadar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Kişinin kendisi de bu hastalığı yenmek için biraz gayret göstermelidir. Günlük yaşantıda oluşan bütün olumsuzluklara meydan okuması gerekir. Her gün kendinize rahatlamak için sosyal aktiviteler bulun ve eğlenceli zaman geçirmek için çözümler arayın. Kişisel bakımınızı yaparak zaman geçirin; makyaj, güzellik salonları, manikür, pedikür, saç ve sakal kesimi, güzellik maskeleri gibi bakımınızı yaptırın. Fakat en önemlisi, ihtiyacınız olduğunda insanlardan yardım isteyin ve sorunlarınızı paylaşın.