Epizodik paroksismal anksiyete nedir?

Ani ve yoğun kaygı ataklarıyla kendini gösteren bu durum, kişinin günlük yaşamını derinden etkileyebilir. Belirtilerin doğası, altta yatan nedenler ve etkili tedavi seçenekleri, bu bozukluğun anlaşılması ve yönetilmesinde kritik öneme sahiptir.

12 Aralık 2025

Epizodik Paroksismal Anksiyete Nedir?


Epizodik paroksismal anksiyete, anksiyete bozuklukları içinde sınıflandırılan, ani ve yoğun ataklar (paroksizmler) halinde ortaya çıkan bir kaygı durumunu ifade eder. "Epizodik" terimi, bu atakların belirli dönemlerde tekrarlayıcı biçimde ortaya çıkıp, aralarda nispeten sakin dönemlerin yaşanabildiğini; "paroksismal" ise aniden başlayan, şiddetli ve kriz niteliğindeki belirtileri tanımlar. Bu durum, en tipik olarak Panik Bozukluk ile ilişkilendirilir, ancak diğer anksiyete bozukluklarında veya bazı tıbbi durumlarda da benzer ataklar görülebilir.

Ana Özellikleri ve Belirtileri

  • Ani Başlangıç: Ataklar genellikle "durup dururken", belirgin bir tetikleyici olmadan aniden başlar ve dakikalar içinde (genellikle 10 dakika civarında) doruğa ulaşır.
  • Yoğun Fiziksel ve Duygusal Belirtiler: Kişide yoğun bir korku, dehşet veya kontrolü kaybetme hissi eşlik eder. Fiziksel belirtiler çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, göğüs ağrısı, bulantı, baş dönmesi, uyuşma veya karıncalanma, üşüme veya ateş basmaları şeklinde olabilir.
  • Beklenti Anksiyetesi: Atakların tekrarlayıcı olması, kişide "bir daha ne zaman olacak?" korkusu yaratır. Bu da ataklar arası dönemde sürekli bir endişe hali (beklenti anksiyetesi) ve kaçınma davranışlarına yol açabilir.
  • Sınırlı Süre: Ataklar geçicidir, genellikle 20-30 dakika içinde yatışır, ancak kişi üzerindeki psikolojik etkisi uzun süreli olabilir.

Nedenleri ve Tetikleyiciler

Kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.
  • Biyolojik Faktörler: Beyin kimyasındaki dengesizlikler (özellikle serotonin, norepinefrin, GABA gibi nörotransmitterler), genetik yatkınlık, beyin sapı ve amigdala gibi beyin bölgelerindeki işlevsel farklılıklar.
  • Psikolojik Faktörler: Stresli yaşam olayları, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, geçmiş travmalar, katastrofik düşünce tarzı (bedensel duyumları felaketleştirme eğilimi).
  • Tıbbi Durumlar: Hipertiroidi, kalp ritim bozuklukları, hipoglisemi, bazı nörolojik hastalıklar ve madde kullanımı/çekilmesi benzer ataklara neden olabilir. Bu nedenle ayırıcı tanı için mutlaka tıbbi değerlendirme şarttır.

Tanı ve Ayırıcı Tanı

Tanı, bir psikiyatri uzmanı tarafından klinik görüşme ile konulur. DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) veya ICD-11 (Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması) kriterleri kullanılır. Panik ataklar başka bir ruhsal bozukluğun (örn. sosyal fobi, özgül fobi, TSSB) parçası da olabileceğinden veya tıbbi bir duruma bağlı olabileceğinden ayırıcı tanı çok önemlidir.

Tedavi Yöntemleri

Epizodik paroksismal anksiyete (özellikle Panik Bozukluk) oldukça etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Tedavi genellikle çok yönlüdür:
  • Psikoterapi:Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) altın standart kabul edilir. BDT'de, ataklarla ilişkili felaketleştirici düşüncelerin tanınması ve değiştirilmesi, bedensel duyumlara karşı duyarsızlaştırma (interoceptif maruz bırakma) ve kaçınma davranışlarının üstüne gidilmesi hedeflenir.
  • İlaç Tedavisi: Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'lar) birinci basamak ilaçlardır. Benzodiazepinler hızlı etki etmelerine rağmen bağımlılık riski nedeniyle kısa süreli ve kontrollü kullanılmalıdır.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, kafein ve alkol gibi tetikleyicilerden kaçınma, uyku hijyenine dikkat etme ve stres yönetimi teknikleri (nefes egzersizleri, mindfulness) tedaviye önemli katkı sağlar.

Sonuç

Epizodik paroksismal anksiyete, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren, ancak tedavi edilebilir bir durumdur. Ani ve şiddetli kaygı atakları yaşayan bireylerin, bu belirtileri "kalp krizi" veya "çıldırma" korkusuyla yaşamaları yaygındır. Doğru tanı ve uygun tedavi (psikoterapi ve/veya ilaç) ile atakların kontrol altına alınması ve kişinin normal yaşamına dönmesi mümkündür. Bu nedenle, benzer şikayetleri olanların bir psikiyatri uzmanına başvurması en önemli ilk adımdır.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
İlk soruyu siz sormak istermisiniz?
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;